Ulu Önder Atatürk vatanın geleceğini Türk gençliğine emanet etmişti. Bir asır geçti üzerinden. Nesiller geldi geçti, bugüne gelindi en nihayet. Gençlerimiz bırakın yarınına sahip çıkmayı, bugünü nasıl geçireceğini bilemez halde. "Teknolojik gelişmeler, vasıflı/vasıfsız işsizlik, ekonomik açmazlar, yetersiz eğitim" derken bir girdabın içinde debelenip duruyor gençlerimiz. Karamsarlık, umutsuzluk ve gelecek kaygısı gençlerin büyük çoğunluğunun ortak sorunu...

Zamane gençliğine "aklı beş karış havada" bile diyemiyoruz. O eskidendi. Bugünlerde "Z Kuşağı" diyoruz. Halbuki yaşından önce büyüyen bir gençlik var. Gençlerimize hiçbir şey veremez hale geldik. Bunun sebebi ortada. Öyle bir zamana gelindi ki toplum dejenere oldu. Ahlak, sevgi, saygı kalmadı. Hiç kimse hayatından mutlu değil. Hal böyle olunca da geleceğin sahiplerine hiçbir şey veremiyoruz. Bu onların suçu değil. Ortada büyük bir sorun var ve herkes bu sorunu görmezden geliyor. 

Fakirlik, işsizlik, eğitimde sistemsizlik... Daha pek çok şey sıralayabiliriz. Aradığını bulamayan gençlerimiz teknolojinin dişlileri arasında heba oluyor. Okuyanlar iş bulamıyor, okumayanlar asgari ücrete çalışmak istemiyor. Zaten aileler geçim derdine düşmüş. Gençler geleceğe kaygıyla bakıyor.

Geçenlerde dört yıllık öğretmenlik okumuş bir gençle tanıştım. Çocuk atanamamış... (!) "Abla, mahkemeye gidip diplomamı iptal ettireceğim" dedi. İyice bunalıma girmiş zavallı. Mesleğinde ilerliyemiyor, işsiz, diploma önünde engel... "Keşke okumasaydım" dedi.

Başka bir gençle daha tanıştım o da okumamış, ama işsiz, diploması yok... "okuyanları da görüyoruz" dedi. Haklılar. Okuyanı da okumayanı da asgari ücrete tabii memlekette. Hepsinin ortak hayali yabancı ülkelere gitmekte. 

Asgari ücretle nasıl geçinsin. 22 bin lira.. Ev kirası 15 bin liradan başlıyor. Şimdi gel de bu çocuklara, "gelecekte her şey yoluna girecek" deyin. Büyük yalan! Hiçbir şey torpilsiz olmuyor. Herkesin de torpili yok. Haksızlık. Bu körolası sistem değişmediği müddetçe de hak yerini bulamayacak.    

Yorumlar