Ekonomik krizin bu sefer teğet geçmediği ülkemizde yaşamak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Neye elinizi atsanız orası elinizde kalıyor. Sıkıntılar çok büyük. Her şeyden önce halkın büyük çoğunluğu aç. Memleket yangın yeri olmuş sorumluluk alan yok. Sanki sorunları başkaları çıkarıyor. Gerçi her şeyin Allah'tan geldiğini dile dolamışlar. Zamları da, tüm sorunları da Allah yapıyormuş. (!)

Zamları Allah yaptı, Ekonomik kriz Allah'tan, İşsizlik, açlık, yoksulluk güzel şey... (!) Sormak lazım, Allah'a mı küfretsin bu millet? O demeye geliyor. Memleket yangın yerine dönüşmüş sorumluluk alan yok. Daha bugün Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanına, engelli bir vatandaş ağlayarak meramını anlatıyordu. Belliki iş istiyordu başkandan. Başkan da bu vatandaşı dinleme nezaketinde bulundu. Ben de fotoğraf çekiyorum başkanın koruması bunu çekmeyin diyor. Neden? Millet gerçekleri öğrenmesin.

Arkadaş yazsan bir deeert, yazmasan vicdan rahat değil. İnsanlar ağzını açmasın, gazeteciler yazmasın, bilir kişiler konuşmasın, birileri de bundan nemalanıp, bir eli yağda, bir eli balda saltanat sürsün. İstenen bu. Peki çözüm ne? Allah bilir. 

Çözüm üretecek kapasite de adam yok ki meydanda. Bizde koyunun olmadığı yerde keçiye, "Abdurrahman çelebi" diyoruz. Ağlasanız da sızlasanız da vatandaş sesini duyuramıyor. Aslında duyurmak ister gibi de değiller. Bugünkü kalabalığı görünce dedim ki, "nasıl yönetilmek istiyorsanız, öyle de yönetiliyorsunuz". Bundan gayrısı yalan. "Beter olun" diyeceğim, bizim suçumuz ne?  İçinde biz de yanıyoruz.